BEDELLi ASKERLiK PORTALI

Basbakan'imiz Sayin Recep Tayyip Erdogan'a yüzbinlerce okurumuzdan cagri:

Bedelli Askerlik bekleyen yüzbinlerce Türk vatandasinin sorununa duyarsiz kalmadiginiz  ve bu meseleye cözüm bulma gayretiniz için size minnettariz.

Magduriyetimizin farkinda olmanizdan dolayi huzurlarinizda sahsiniza BiNLERCE KEZ tesekkür ediyoruz.

Sayin Basbakanimiz Recep Tayyip Erdogan; 

Türkiye'de bu sorunu çözebilecek TEK LIDERIN tüm meselelere akilci ve çözüm odakli yaklasimlarinizda oldugu gibi; güçlü, saglam ve her zaman dimdik durmayi basarmis karakteriniz ile yine SIZ oldugunuzu düsünüyoruz..
 
Sayin Basbakanimiz; takdir edersiniz ki vatan sevgisi sabah aksam tüfekle talim yapmakla veya üst'ünüzün emirlerini uygulamakla ya da bütün gün kislada agaç yapraklari toplayarak yerleri silip süpürerek, garnizonu temizlemekle ölçülemez.. Veyahut dagda savasmakla da ölçülemez.
Eger dagda terörle mücadele eden bir vatan evladi daha çok vatansever oluyorsa Bodrum'da Antalya'da Istanbul'da Samsun'da Rize'de nöbet tutan asker daha az vatansever midir?

Ya da yurtdisinda uc yil boyunca calisip belli bir bedel odeyerek 28 gun askerlik yapan Türk vatandaslari daha mi az vatanseverdir?

Terör sorunu ülkemizin uzun yillar geri gitmesine neden olmus, çesitli güçler tarafindan sürekli bir bahane olarak kullanilmis ve artik tümden sona ermesinin sadece savasarak gerçeklesmeyecegi eski Genelkurmay Baskanlarimiz tarafindan da dile getirilmis bir sorundur.

Biz askerligimizi yapmadik/yapamadik diye daha az vatansever olmakla suçlanmaktan, hayatimizin her alaninda hor görülmekten, evimize ekmek götürmekten baska düsüncesi olmadigi halde sanki vatan hainiymis muamelesi görmekten, ömrümüzü her an bizleri alip askere götürecekler korkusuyla yasamaktan, nüfus cüzdanimiz ehliyetimiz kayboldugunda dahi korkuyla yenileyememekten, yurtdisiyla is yaptigimiz halde yurtdisina çikamamaktan, evimizin adresini esimize dostumuza bile söylemekten tedirgin olarak bir hayat sürmekten artik yorgun ve bitap düstük..

Çogunlugu 30 ve üzeri yaslara ait olan, aile çocuk sahibi biz (insanlariniz) sizden bu soruna gerçekten bir çözüm bulmanizi temenni ediyoruz.

Bu ülkede yasayan ama aslinda saydigimiz ve sayamadigimiz birçok sebepten dolayi yasayamayan binlerce Türk vatandasinin sahsiniza ortak çagrisi sudur:

Bunca yildir bu vazifeyi yerine getiremedik hiç degilse çikaracaginiz bu yasayla bu sorunumuza artik bir hal çare bulunsun, verecegimiz her kurus bu ülkeye sehitlerimizin ailelerine helal olsun ama yeter ki bir de karsimiza yas siniri çikarilmasin..

Sayin Basbakanimiz gerçek magdurlar artik 30 ve üzeri yaslara ulasmis insanlardir. Yas siniri illa olacaksa bu sinirin 29 ve üzeri olmasi ortak temennimizdir.

Saygilarimizla,

Bedelli Askerlik Portali / Kasim 2011

***************************************************

30 YAS ÜSTÜNDE OLANLAR, YILLARDIR BU ANI BEKLEYENLER

YA SiMDi HAREKETE GEÇiN YA DA YILLARCA SUSUN...

 BASBAKANLIGA ULASMAK iÇiN HEMEN ARAYIN: ALO 150

---------------------------------------------------------

 ------------------------------------------------------------------------

Bedelli askerlik uygulamasina simdiye kadar üc kez basvuruldu. Toplam 125 bin 834 kisi bu haktan yararlandi. 1987 yilinda cikarilan ilk uygulamada 18 bin 433, 1992'deki uygulamada 35 bin 11, 1999 yilinda da 72 bin 290 kisi bedelli askerlik yapti.

1999 yilindaki uygulamada kapsam genis tutuldugu icin basvuranlarin sayisi yüksek oldu. Burada amac deprem yaralarinin sarilmasina katki icin mümkün olan en yüksek mali katkiyi saglamakti. Daha oncekilerde sayinin az olmasi yas sinirinin yüksek tutulmasi nedeniyle olmustu.

***********************************************************

------------------------------------------------------------------------------------------------

Her turlu acilimi yapan Ak Parti'ye, onbinlerce magdur var gucuyle sesleniyor; artik sesimize kulak vermenizin zamani gelmedi mi?...

Yillardir urettiginiz bahaneler artik yetmedi mi?

Bir gundeminize alip bir cikardiginiz yetmedi mi?

Yetmedi mi Sayin Basbakan?

Lütfen artik vurdumduymazliktan vazgecin...
Bu ulkeye hizmet eden, vergisini odeyen, calip cirpmayan, alin teriyle kazanan, colugunu cocugunu, isini gucunu birakip bir yere kipirdayamayan bu insanlarin sorunlarina kulak tikamaktan vazgecin...
Artik onlari hakir gormekten, vatan haini ilan etmekten vazgecin...

Lutfen artik vazgecin...

Bedelli Askerlik Portali - 2010.

******************************************************

Mehmet Barlas: Bedelli Esitsizlik Degil

Her konuda acilimlar yapan ve bu acilimlar üzerinde kavgalar surduren sivil siyasetciler, neden "Profesyonel askerlik" veya "Bedelli askerlik" benzeri acilimlar yapmaya hic heveslenmiyorlar?

Yurt disinda calisan Türk vatandaslari islerini kaybetmesinler diye bedelli ve cok kisa sureli askerlik yapabilirlerken, uzun sureli askerlik yuzunden yurt icinde islerini kaybedebilecek Türk vatandaslarina ayni hakkin taninmamasi da Anayasa'nin "Esitlik" ilkesine aykiri degil midir?

Yani Anayasa sadece "Laiklik", "Uniter devlet" ve benzeri konularda mi ilke koymustur ki?

Anayasa'nin iki maddesini hatirlayalim isterseniz:

Hangi esitlik.

Madde 10: Herkes, dil, irk, renk, cinsiyet, siyasi dusunce, felsefi inanc, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayirim gozetilmeksizin kanun onunde esittir.


Mehmet Barlas / Sabah

 ************************************************

 Mehmet Ali Birand:  Gelin, son defa bir çözüm bulalim


Yillardan beri ayni senaryoyu izliyoruz. Bedelli Askerlik bu ülkenin bir yarasi. Keske hiç çikarilmasaydi. Keske böylesine bir süreç baslatilmamis olsaydi. Hadi baslatildi, hiç degilse sonradan vaz geçilmeseydi ve baska bir yöntem uygulansaydi. Bugün Genelkurmay “Olmaz...olamaz...Bedelli Askerlik yapilamaz” diyor, ancak Basbakan sanki gerçeklesebilirmis gibi konusunca insanlar ayaga kalkiyor. Artik yeter, yalan rüzgari estirmeyelim. Ya bu isi yapalim veya kesinlikle gerçeklesemeyecegini açiklayalim.

Emin olun, bu insanlara eziyet ediyoruz.

Kimine göre yüzbinlerce, kimi rakamlara göre onbinlerce gencimiz Bedelli Askerlik konusunda açikça aldatiliyor.

Ortada bir yalan rüzgaridir estiriliyor.

Türkiye’de ve Türkiye disinda insanlarimizin en büyük yaralarindan biri Bedelli Askerlik konusudur.

Bir bölümü, is sahibi olmus ve birakip askere gittigi taktirde iþsni kaybedeceginden dolayi askere gitmemis, diger bir bölümü bambaska nedenlerle asker kaçagi durumuna düsmüs insanimizdir. Yaslari geçmis ve simdi silah altina alinmalari da son derece zorlasmis yüzbinler var.

Ne yapacagiz?

Bu yüzbinleri görmezden gelip “Asker Kaçagi” statüsünde mi tutacagiz. Arkalarindan polis mi yollayacagiz, yoksa bir çözüm mü bulacagiz ?

Genelkurmay Baþkanligi bu konuda son derece kararli.

Gerekçeleri de söyle:

1-     Asker ihtiyaci vardir ve bu açigi kapatma konusunda baska bir çaremiz yok.

2-     Esitlik ilkesine ters düser. Parasi olanin kendini tehlikeden korudugu, parasiz gençlerin hayatlari pahasina askerlik yapmalari ters etki yaratir.

3-     Sayilari böyle bir ayricalik yaratilmasi için yetersizdir.

Aslina bakacak olursaniz, Umur Talu’nun dedigi gibi, Türkiye’nin neresinde esitlik ilkesi geçerli ki, bu konuda duyarlik gösterilsin.

Keske son defa 1999’da da uygulanmasaydi.

Bunca defa uygulandiktan sonra, simdi “Hayir” demek ne derece dogrudur?

Genelkurmay’in tutumu açikça ortada.

Ortaya koyduklari görüste, begenirsiniz veya begenmezsiniz, bir asker mantigi var. Ancak öte yandan da ortada bir sorun var.

Ne yapacagiz ?

Böyle mi devam edilecek?

Bu insanlarin emekli olmalari mi beklenecek ?

Basta da dedigim gibi, adeta bir Yalan Rüzgari estiriliyor.

Asker tepkili, politikaci bu sorunu çözme merakinda.

Mutlaka bir orta yol bulunmasi gerekiyor. Üstelik bu da bulunabilir. Hiçbir sey çözümsüz degildir. “Olamaz böyle sey” diyerek silinip atilamaz.

Insanlarimizla oynamayalim.

Bir bölümü için artik genç dahi diyemeyecegimiz ve Asker Kaçagi konumundaki bu insanlarin durumlarini düzeltmemiz gerekiyor. Onlara yalan söyleyerek bir yere varilamaz. Ne oluyorsa onlara oluyor.

Mehmet Ali Birand / Posta - 22 Nisan 2010

*******************************************************************

ÖNCELiKLE bedelli askerlik yas sinirlamasi, yukaridan asagi tedrici olarak düsürülmeli. Benim sahsi kanaatim; bir yas siniri konulmalidir ama çok yukarida tutulmamalidir. “Bir kisim insanlar terörle mücadele ederken bazi kisiler bedelli yapiyor. Bu esitlige aykiri” anlayisi da yanlistir. Terörle mücadeleyi zaten profesyonel askerler disindakilerin yapmamasi gerekiyor. 35 yasinda insanlar zaten terörle mücadele etmeye yeterli olmazlar. Bu vahim bir hata olur. insanlar terörle mücadele etmek için askere gitmezler. Terörist kovalamak o kisiden beklenmemelidir. Bunu da en iyi bilenlerin o askerlerin komutanlari olmasi gerekir. Ayrica parasi olmayanlar da baska kamu hizmetlerinde çalistirilmak kosuluyla askerlik borcunu ödeyebilirler. Vatan hizmeti sadece üniforma giyip tüfekle talim yapmak degildir. Türkiye askerlik hizmetinin mantigini yeniden düsünmeye baslamistir ve bu iyi bir gelismedir. 

 Habertürk.com Ekonomi Müdürü BARIS ERKAYA

Bugun ulkede gundem teskil eden hangi konu varsa bir bicimde ayni kurumu ilgilendiriyor: Asker... Ister egitimi ele alin, ister 'Kurt Sorunu' da denen sorunu veya Suriye sinirindaki mayinlari, sonunda o sorunla 'asker' arasinda mutlaka bir iliski kurabiliyorsunuz.

Diger konularla irtibati hemen akla geliyor da, askerin egitimle de iliskisi var: ulkemizde universiteyi bitiren her erkek askerligini yapmak zorunda; giderek olusan mezun kuyruklari sebebiyle universite mezunlari icin askerlik ileri yaslara kayiyor, ama ortadan kalkmiyor. Gencimiz is-guc ve makam-mansip sahibi oluyor zaman icerisinde, “Artik askere gel” denildiginde yalniz kendisinin ve ailesinin degil calistigi ortamin da dengeleri bozuluyor.

Konunun kadin-erkek esitsizligi boyutunu bir tarafa iterek tespitimizi yapalim: Bulundugu-calistigi ortami alti ayligina -cogu kez bir yilligina- terk etmesi bir genc erkek icin yari-olum oluyor... universite mezunlarinin askerligi artik farkli bir bicimde ele alinmak zorunda.

Aslinda bugunun dunyasinda askerlik cok daha uzmanlik gerektiren bir ugras alani haline donustu; silâhi eline verdiginiz her genc istese de 'askerlik' islevini yerine getiremiyor. Hem silâhlar kisa sureli bir egitimle kullanilabilir olmaktan cikti, hem de teknoloji yuzunden 'savas' farklilasti. Askerlik gorevini bihakkin yerine getirebilecek 'uzman' uzun surede yetisebiliyor; yetisen uzman askerleri daha uzun sureli silâh altinda tutmak gerekiyor.

Bunu ordunuzu 'profesyonel' hale getirerek basarabiliyorsunuz. Bugun dunyanin belli basli ordularinin hemen hepsi savasmak uzere gonullu yazilmis, para karsiligi askerlik yapan insanlardan olusuyor. Askerligin zorunlu oldugu az sayidaki ulkede de, okumus-yazmislar, bir-iki aydan fazla esas islerinden koparilmiyor. Bazen birkac yil ustuste kampa alinir gibi cok kisa sureli askerlik gorevine gidilen ulkeler var; ancak bizdeki gibi bir tam veya yari yil isten-gucten koparma donemi dunyada sona erdi. Neden boyle oldugunu anlamak hic de zor degil.

Gonul ulkenin kaydettigi ilerlemelerle paralel olarak Turkiye'nin de 'profesyonel ordu' anlayisina gecmesinden yana. Sadece benim gonlum degil, gecmiste ve simdi onemli askeri makamlar isgal etmis bu isin uzmanlari da “Profesyonel ordu sart” aciklamasinda bulunmuslardi, bulunuyorlar. Bu temenninin yerine getirilmesi nedense bir turlu mumkun olmuyor.

Ideale ulasana kadar ilk yapilmasi gereken, askerlik gorevinden en fazla etkilenen universite mezunlarinin durumunu yeniden duzenlemek ve sureyi mumkun oldugu kadar kisaltmak olabilirdi. Etrafa yansiyan haberlere gore tam tersi bir hazirlik soz konusu; 'tek tip askerlik' uygulamasina gecilip her universite mezununu en az bir yil silâh altinda tutmak planlaniyor.

Ne kadar yanlis bir niyet bu...

universite mezunlarina askerligi bir yila cikartmak nereden cikti? 'Kurt sorunu' cozum noktasina dogru hizla yonelirken, 'teror-sonrasi Turkiye' hazirliklarinin planlari icerisinde, silâh altindakilerin sayisini azaltip askerligi butunuyle 'profesyonel' hale getirmek de olmaliydi. Yoksa umuda kapilan bizlerin bilmedigi bir sey mi soz konusu 'Kurt sorunu' ile ilgili olarak?

Mayin temizleme tartisildigina ve bu amacla hayli yuklu bir fatura odenmesi beklendigine gore, icinden gectigimiz kriz ortaminda, bir defaligina ilân edilecek 'bedelli askerlik' kaynak sorununun cozumunde etkili olabilirdi; hâlâ da olabilir. Siyasi sorumlunun “Bedelli cikarsa, anneler 'Benim oglum parasi olmadigi icin mi sehit dustu?' diye sorar” gerekcesi 'bedelsiz'in soz konusu olmadigi bir ortamda da olaganustu 'tehlikeli' bir dusuncedir.

Her sorunun cozumunun gidip askere dayanmasi iyi bir sey midir, bilemiyorum. Biraz dusununce sanmiyorum da. Askerler de bu konular uzerinde biraz daha dusunmeliler.

NOT: Konunun kendimle ve yakin cevremle hicbir iliskisi yok. Tam tersine, boyle bir yaziyi, en yakinlarimdan biri askerligini gecen hafta bitirdigi icin daha rahat yazabiliyorum.

Fehmi Koru - Yeni Safak

*****************************

************************

********************

***************

**********

Bedelli askerlik, Turkiye'de Osmanli  doneminden bu yana araliklarla zorunlu askerlik'e alternatif olarak sure kisalmasi karsiligi nakit bedel odenmesi mantigina dayanan bir uygulamadir.

Uygulamanin dayandirildigi gerekceler ordunun ve devletin maddi ihtiyaclari ve bireylerin islerini kaybetmemeleridir. Uygulamanin Anayasa Mahkemesi tarafindan esitlik ilkesini ihlal etmedigine karar kilinmistir.

18 yas ve uzeri erkek Turk vatandaslarindan yurt disinda en az 3 yil calismis olanlarin 21 gunluk sure ile vatani hizmetlerini gormelerine olanak veren bedelli askerlik gunumuzde gecerlidir, buna ayni zamanda dovizle askerlik ismi de verilir. Gecmis donemlerde 38 yas alti icin belirlenen bedel; 5 bin 112 Euro iken, 38 yas ve uzeri icin ise 7 bin 662 Euro olarak belirlenmistir.

Diger sekli ise gecici olarak Turkiye'de ikamet etmekte olanlara saglanan olanaktir. Bu durumdaki askerlik suresi ise 21 gun olarak tespit edilmistir. Cumhuriyet tarihinde 10 kez uygulanmistir. En son uygulamalar, 1984, 1987, ve 2000 yillarinda yapilmistir. 2000 yilindaki uygulamanin sebebi 17 Agustos 1999'daki Golcuk depreminden sonra ulke ekonomisine katki amaci tasimistir.

Ulke genelinde bu konunun surekli gundemde olmasinin temel dayanagi, yurt disindaki vatandaslara temel olarak "islerini kaybetmemeleri" savina dayandirilan bu (bedelli/dovizli askerlik) seceneginin ("gurbetci" olarak tanimlanan vatandaslardan farkli olarak) yurt icinde ve Turkiye Cumhuriyeti Devleti'ne vergi odeyerek calisan vatandaslara taninmamasidir. Eger bir T.C. vatandasinin bu secenegi ve yasal hakki varsa, ikâmet adresinin onemi olmamasi Anayasal hukuk geregidir. Ya dovizli askerlik olmamali veya bedelli askerlik beraberinde olmalidir; aradaki fark anayasaya aykiri bir ayrimciliktir.

Bedelli askerlik konusunu siyasi mulahazalarla ele almanin cok da dogru olmadigini yazinin basinda ifade etmistim. Ama 3,5 oy icin akil almaz vaatlerde bulunan ve karda kista yollara dusenlerin, dahasi kaynak temini icin IMF’nin kapisini asindiran ve cari acik karsisinda kara kara dusunenlerin, BARISTA BEDELLI, SAVASTA TEMELLI dusuncesi ile geregini yapmaya hazir kesimlerin taleplerini yok saymamalidirlar. Kaldi ki bedelli beklentisindeki yuz binlerce kisi ayni zamanda yuz binlerce aile demektir. Bu sorunu ve talebi görmezden gelmek mumkun degildir. Devlet vatandas acisindan sorunlarin degil, cözumlerin kaynagi olmalidir. Dilerim yetkililer konuyu gundemlerine alirlar.

Prof. Dr. Osman ÖZSOY - Haber7



***************************************